Sanatsal Dekorasyon Akımlarına Kısa Bir Bakış

Uygarlıkların sanatsal alanla gelişim göstermesiyle muhteşem yapıların yanı sıra iç süslemeleri de ortaya çıkmıştır. Avrupa’da kendini gösteren Rönesans her alanda özellikle de sanat alanında bir devrim yaratmıştır.Teknolojinin gelişimiyle de bu gün anladığımız şekilde dekorasyon kavramı ortaya çıkmıştır.

Dekorasyon kavramı ansiklopedik bilgiye göre, mimarlıkta yapıların içinde veya dışında uygulanan süsleme işi olarak tanımlanmaktadır. Odaların, salonların cami ve sarayların zevkli bir biçimde süslenmesi olarak açıklanmaktadır.İç süsleme ve dış süsleme adı altında iki kısma ayrılır. Bunlardan dış süsleme daha çok mimarlıkla ilgilidir.

Yaşadığımı dünyadaki hızlı değişim ve gelişim hayatımızı etkiliyor ve şekillendiriyor. Bu bazen edebiyat alanında, bazen teknolojide, bazen sanatsal alanlarda kendini gösteriyor. Zevklerimiz gelişiyor ve yaşadığımız mekanları değiştirmek istiyoruz. Sanat ve estetik arıyoruz. Kullanım rahatlığı olsun, etkileyici görünsün istiyoruz. Bunu da en güzel Moda dediğimiz kavramla açıklıyoruz. Giysilerin, evlerin, bahçelerin, kitapların, aksesuarların, arabaların, kullandığımız kelimelerin de modası var. Ama bu yazımızda sizlere Dekorasyondan söz etmek istiyoruz. Dekorasyonda sanatsal akımlarıDekorasyon trenlerini kısa başlıklarla tanıtmak istiyoruz.

İç Dekorasyonda Akımlar, Stiller   

Art Deko: Aerodinamik ve geometrik tarz ilk olarak 1920 ve 30´larcda popülerlik kazandı. Temel özellikleri,  keskin yerine yuvarlatılmış köşeler, keskin dikey çizgilerdir.  Çıkış noktaları da oldukça çeşitlidir: Kübist tablolar, Kızılderili sanatı, modern makine ve uçak dizaynı gibi. Bu tarzın genellikle kullandığı materyaller de egzotik ağaçlar, plastik laminat, krom ve çelik.

Art Nouveau: Fransa ve Avrupa´da 1800´lerin sonuna doğru ortaya çıkmış bir tarzdır. Kullanılan çizgiler çok süslüdür. Doğa,özellikle de çiçekler, yapraklar, kuşlar ve böcekler bu tarzın ilham kaynağıdır. Bu motifler genellikle asimetriktir. Aynı zamanda uçuşan uzun saçlı, uzun giysili kadınlar da bu tarzın tipik göstergeleridir. Ressam Toulouse-Lautrec ve Erte, mücevher tasarımcısı Rene lalique, mimar Charles R. Macintosh ve cam tasarımsıcı Louis C. Tiffany bu tarzın başlıca temsilcileridir.

Arts-n-Crafts: Mission olarak da anılan bu tarz 1800´lerin sonlarından 1920´lere kadar devam etmiştir. Genellikle basit, açık çizgiler, diktörtgen, çoğunlukla büyük şekiller ve görünen eklemler bu tarzın özelliklerindendir. Arts-n-Crafts, makine teknolojisiyle el işini birleştiren ilk stildir. Bu tarzın temsilcileri; Stickley, Roycroft, Limbert ve Frank Lloyd Wright´tır.

Asya stili: Zen veya Uzakdoğu olarak da bilinen Asya stilinde anahtar kelimeler; düzen, denge, huzur ve sadeliktir. Dokuma, nötr renkler ve evin bir tapınak olarak görüldüğü anlayış bu tarzın yapı taşlarıdır.

Bauhaus: 1920 ve 1930´larda bir Alman tasarım okulu daha sonraki yıllarda “Modern” olarak anılacak tarzın öncüsü olmuştur. Günümüzün “Tasarım işlevselliğin ardından gelir.” felsefesine dayanarak, Bauhaus tarzı oldukça sade ve aydınlıktır. Kullanılan materyaller; çelik borular, kontplak, deri ve plastiktir. Renkler çoğunlukla siyah, beyaz, kahverengi ve griyle sınırlıdır. Bu tarzı izleyen ünlü tasarımcılar; Mies van der Rohe, Marcel Bruer, Charles ve Ray Eames, Alvar Alto ve Aero Saarinen.

Beidermeier: Almanya´da 1900´lerin başında ortaya çıkmıştır. Klasik, sade çizgisi ve kullanılan hafif ağaçlarla tanınır. Bu tarzın klasik, grafikleri andıran çizgileri diğer stillerle kolaylıkla birleşmesini sağlar.

Bohem: Son derece artistik ve geleneklerden uzak bir tarzdır. Desenler çokça kullanılır ve genellikle birbiriyle uyumsuzdur. Boncuk gene çok kullanılan bir ögedir ve Avrupa etkileri rahatlıkla gözlemlenebilir. Bohem tarzı, farklı dönem ve bu dönemlerin stillerini sanatsal ve zeki bir şekilde birbiriyle harmanlamaktır.

British Colonial (İngiliz Koloni tarzı: Zerafeti İngiliz Koloni tarzının popülerlik kazanmasında en büyük etkendir. Kullanılan ahşap genellikle koyu renktir ama verdiği duygu açık ve havadardır. Çünkü açık alan bırakır, ince kumaşlar kullanılır ve duvarlar açık renge boyanır. Mobilyalar oymalı ve çoğu zaman masiftir; ama bunun dışında kalanlar genelde sade ve hafiftir. Bu tarzın uygulandığı yerlerde, yumuşak renkli tropik aksesuarlara da sıkça rastlayabilirsiniz.

Chippendale: Adını Thomas Chippendale´den alan bu tarz, 1800´lerin sonlarında ortaya çıkmış olan şık ve resmi bir tarzdır. Süslemedeki detaylar ve oymalar dikkati çeker.

Colonial (Koloni tarzı): Resmi ya da gayriresmi, sade ya da detaylı, Koloni tarzı denilince bahsedilen 1700´lerde Amerika´da Koloni periyodunda kullanılan mobilyalardır. Çamdan mauna kadar pek çok ağaç kullanılmıştır.

Çağdaş: 20. yüzyılın ikinci yarısında gelişen bu tarzda, yuvarlak yumuşak hatlar ve düz, yumuşak yüzeyler kullanılmaktadır..

Country · Industrial (Kırsal – Endüstriyel): Bu tarz, düz ve parlak endüstriyel yüzeylerle rustik ya da ilkel kır tarzlarının karşıtlığından ortaya çıkar.

Eklektik:Farklı kaynak, tarz ve dönemlerden parçaların birleşmesiyle ortaya çıkmıştır. Bu tarzı uygularken bilmeniz gereken püf noktalar; kullanacağınız tarz sayısını 2 ya 3´le sınırlamak ya da renk, dokuma gibi ortak bir tema bularak kullanacağınız materyaller arası bağlantı kurmaktır.

English Country (İngiliz kır tarzı): Şık ama aynı zamanda da sıcak bir tarzdır. Yeni ve eskiyi bir araya getirir. Kumaş ama özellikle de basma çok kullanılır. Mobilyalar rahat ve fazla doldurulmuştur. Aksesuarları -kitaplar, mumlar, çiçekler, lambalar ve her türlü aksesuarlardır.

Empire (İmparatorluk tarzı): Fransa´da 19. yüzyılın ilk dönemlerinde  ortaya çıkmıştır. Düz ve yuvarlak hatlar, ağır ve anıtsal eşyalar bu tarzın başlıca özellikleridir. Ayrıca Neoklasik dönemine de girer.

French country (Fransız kır tarzı): İncecik beyaz perdeler, eski bir dolap, meşe ya da çamdan yapılmış çiftlik evi tarzında bir masa,  birbirinden farklı boyalı sandalyelerinden oluşan harmanlama Fransız kır tarzını oluşturmaktadır. Kullanılan renkler, mavi, toprak rengi gibi doğal renklerdir. Yüzeyler de gene taş, ahşap, kil gibi doğal materyallerle yapılmaktadır.

Global: Yabancı ve egzotik yerlerden alınan etkiyle ortaya çıkan karışımın ürünü olan bir tarzdır. Afrika, Polinezya, Hindistan ve Asya´dan pek çok eşyayı bu tarzın kullanıldığı dekorasyonlarda görmek mümkündür. Global tarzlar genellikle, yerli halkın yaptığı sanatı , hayvan derileri gibi materyalleri içerir.

Endüstriyel: Endüstri Devrimi´yle ortaya çıkmıştır. Genellikle, krom, paslanmaz çelik gibi metaller kullanılır. Yüzeyler ya mat ya da cilalıdır. Bu malzemeler, 1900´lerin başlarında ve ortalarında, özellikle fabrika ve ofislerde kullanılmıştır. En çok kullanılan eşyalar, masa, tabure, sandalyedir.

Memphis: Bu tarz, mantıksız, renkli ve genellikle zevksiz olarak nitelenen bir tarzdır. Renk çarpışmaları, oransızlık, sert açı ve kenarlar bu stile özgüdür. Gene de bu tarzın heyecan verici ve eğlendirici olduğu kesin.

Mid-Century Modern (Yüzyıl ortası modern tarz): Yüzyıl ortası modern tarz, 1940´tan 1960´lara kadar olan dönemi yansıtan popüler bir terim. Sade hatlar, açık renkli perdahlar, ya aerodinamik ya da hiç bulunmayan süsleme bu tarzın özelliklerindendir. İşlevsellik çok büyük önem taşımaktadır. Bu tarzın başlıca imalatçıları: Heywood-Wakefield and Knoll. Ve başlıca tasarımcılar: Charles and Ray Eames, Aero Saarinen, and Russel Wright.

Minimal: Her şeyin birbiriyle koordinasyon içinde olduğu, açık, toplu, az eşya kullanılan bir tarzdır. “Mükemmellik” bu tarz için anahtar kelimedir. Kullanılan renkler nötr ve siyah-beyazdır.

Modern: Bu tarzın çıkış noktası Bauhaus´dur ve birbirlerine çok yakındırlar. Süssüz, sade ve işlevsel bir tarzıdr. Tasarımda modern terimi kafa karıştırabilir; çünkü hem bu tarzı anlatan bir ifade hem de gelenekseli anlatan bir tanımdır.

Neoklasik; Neoklasik tarz Yunan ve Roma formlarında ortaya çıkmış ve 1700´lerin sonundan 1800´lerin ortalarına kadar popülerlik kazanmıştır. Mobilyalar hafif ve zariftir. Doğrusal çizgiler kullanılmıştır. Empire ve Beidermeier tarzlarına yakındır.

Post Modern: Postmodern, kelime anlamıyla tam olarak “modern sonrası”, “çağdaş sonrası” anlamına gelir.

Primitive (İlkel): Bu tarz doğal ve sadelik içerir. Bu tarz eşyaları genelde sanatçılar yaparlar ya da gereklilik nedeniyle el işi olarak üretilirler. İyi kalite bir dokuma her zaman önem taşır. Çağdaş tarzlarla iyi uyum sağlar ve parlak yumuşak yüzeylerde iyi bir kontrast sağlar. Kırsal / Endüstriyel tarzda kullanılan eşyaların çoğu İlkel görüntülüdür.

Rokoko: Fransa´da 18. yüzyılın başlarında  ortaya çıkmıştır. Oldukça süslü ve karışık bir görüntüsü vardır. Kavisli uzaysal şekiller ve ahşap oymalar tipik özellikleri arasındadır.

Rustik: Genellikle kırsal bölgelerde uygulanır. Dağ ya da çiftlik evlerini anımsatan bir duygu verir. Amerikan ceviz ağacından yapılma mobilya, geyik boynuzu tarzında avize ver puf koltuklar bu stilin tipik eşyalarıdır.

İskandinav: İskandinav mobilyasında uygulanan pek çok tarz vardır ama bunların çoğu sade, hafif ve süslemeden yoksunluk özellikleriyle göze çarpar. Renkler açık ve oranlar tatmin edicidir. Açık renk ağaç kullanımı ve boyanmış perdahlar tipiktir.

Shaker: Tam bir kır tarzıdır. Sade ama güzel çizgileriyle 1700 ve 1800´lerde varlık gösteren bir Amerikan din tarikatından doğmuştur.

Güneybatı tarzı: Özellikle ABD´nin güneybatısında uygulanan bir tarzdır. Santa Fe, Meksika ve Kızılderili tarzlarını içerir. Başlıca özellikleri; toprak-çöl renkleri, toprak çömlekler ve ağır urstik ahşap mobilyalardır.

Geleneksel: Pek çok stili bünyesinden barındıran bu tarz, tarihle hep bir bağlantı kurar. Koloni, Chippendale, Kraliçe Anne ve Erken Amerikan tarzları bu başlık altında toplanır.

Viktorya: En temel özelliği ağır süslemeleridir. 1840 ve 1900 yılları arasında popülerlik sağlamıştır. Adını Kraliçe Victoria´dan alan bu tarzın mobilyaları, genellikle ağır, karanlık ve oymalıdır.

Postmodern Stil Dekorasyon Örnekleri (2)

Postmodern Stil Dekorasyon Örnekleri

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir